1.70 boyunda, 55 kilo, beyaz tenli ,siyah saçlı, göğüs ölçüsü 90 olan çekici bir bayandı. Çok güzel dostluğumuz vardı. Birbirimize rahat davranırdık. Hatta bir gün benim yanımda üstünü değiştirmiş ama benim arkamı dönmemi istemişti. Arkamı döndüm ama işin içine aynayı katmamıştı. Aynadan vücudunun tüm güzelliğini izlemiş, hayran kalmıştım. Aynadan izlediğimi fark edince biraz kızmış, şakayla karışık ''istesen de vermem'' demişti.
Birgün şehir dışına çıkmıştık. Otele yerleştik. İkimizin de odası ayrıydı. İlk iki gün işlerin yoğunluğu nedeniyle kendimize vakit ayıramamıştık. 3. gün öğleden sonra, havuz, sauna, fitness derken iyice mayışmış kendimizi odamıza atmıştık. Kahve içmeye çağırdım. Üzerine giydiği kısa şort, sutyensiz tişörtle geldi. İşte o an aklım başımdan gitti. Kahveleri yudumlarken, aynadan onu izlediğim günü hatırlatıp konuyu açtım. Bu konu üzerinde de biraz konuşup libidomuz yükselince,'' ben kalkayım yoksa burda farklı şeyler olacak'' diyerek kapıya yöneldi. Kolundan tutup '' burda farklı şeyleri yaratacak olan sensin'' deyip bende onu kapıya kadar uğurlamak için kalktım. Gidip gitmemek arasında kararsız kaldı ama kapıyı açıp çıkıp gitti. Bende O'nun hayali ile duşa girip masturbasyon yaptım. Aradan bir saat geçmemişti ki odanın telefonu çaldı. ''Kahve borcumu ödemek istiyorum'' dedi. Bu fırsat kaçmazdı. Bir şeyler olacağına emindim.
Hazırlanıp O'nun odasına gittim. Kapıyı açtığında küçük dilimi yutacaktım. Lila renkte bir gecelik, daha koyu lila renkte transparan bir sütyen ve altında geceliğini tamamlayan şortu vardı. Hoşbulduk demek için öptüğümde de sürdüğü koku beni benden almıştı. Duştan çıkmış, saçları hafif ıslak, teni mis gibi kokuyordu. Işıkları söndürüp, balkona geçtik. Her şeyi hazırlamıştı. Artık kendimi onun kurallarına bırakmıştım. Sandalyeye oturup birbirimize yaklaştık. Havada seks kokusu vardı. Elini bacağıma atıp boynumdan öpmeye başlamıştı. Ben kendimi geriye doğru bıraktım. Bir elimle bacağını okşuyordum. Yavaş yavaş nefes alışverişlerimiz artmıştı. Kulak mememde nefesinin sıcaklığını hissediyordum. Dili ile boynumu, kulak mememi, kulağımın içini ıslatmaya başladı. Diğer elimide göğüslerine attım. Allahım nasıl bişeydi bunla. Ayağa kalkıp karşıma geçti ve üzerindeki geceliğin çıkardı. Önümde diz çöküp, sutyeninin kopçalarını da indirdi. Bende o anda üzerimdeki tişörtü çıkartıp fırlatmıştım. Ellerimi saçlarının arasına sokup eğilerek dudaklarını ısırmaya başladım. ''Beni bu gece bir orospu gibi sikmeni istiyorum'' dedi. Bu söz beni çığırımdan çıkartmıştı. Saçlarının arasında olan ellerimle başını önümdeki sertliğe bastırdım. Şortumu çıkartmış, penisimi avuçlamıştı bile. Gözlerimin içine bakarak yalamaya başladı. Yavaş yavaş, acı çektire çektire yalıyor beni deli ediyordu. Sonra birden hepsini ağzına alıp, ağzının içinde dili ile başını oynuyordu. Bende eğilip sutyenini iyice çıkarttım. Penisimi yalarken oda şortunu çıkartmış ve altında tangası ile kalmıştı. Başımı kaldırdığımda gökyüzünün berraklığını gördüm. Açık hava ve önümde diz çökmüş, her santimini yalayarak beni çıldırtan kişi... O tangasını bende şortumu çıkartmıştım. Artık ikimizde çırılçıplaktık. Ayakta biraz öpüştükten sonra balkonda dışarıyı seyreder gibi dönüp hafif eğildi. Kafasını çevirip ''göster hünerlerini'' dedi. Eğilip bal kutusunu yalamaya başladım. Bacaklarını iyice ayırmıştı. Dilim hiç tatmadığı bir şeyi tadıyormuş gibiydi. Ellerimle kalçasını iyice ayırıp dilimin hepsini içine sokmaya çalıştıkça inlemeleri artıyordu. Hafif eğilip sağ eli ile kendi vajinasını okşuyor, ıslanan parmaklarını benim ağzıma sokuyordu. Dilimle birlikte parmağını da içine sokuyordu. Tüm bunlar olurken argoyuda ağzından eksik etmiyor, beni gaza getirmek için argo kelimeler kullanıyordu. Karşılıklı, argo konuşarak yalamaya devam ettim. Ve ayağa kalkıp, elime aldığım aletimi vajinasına sürtüp iyice ıslattıkan sonra girmeye başladım. Başını sokmamla kesik bir inleme sesi duydum. Artık tamamen içindeydim. Sıcaklığını tüm vücudumda hissediyordum. Alttan göğüslerini tutmuş onları sıkıyor, eziyor, okşuyordum. Elinin birini kalçama atmış daha hızlı girmemi söylüyordu. Girip çıktıkça sesler artmaya başlamış artık kendimizi kaybetmiştik.
